top of page
  • Servet Deniz

Fotoğrafçılığa Yeni Başlayanlar İçin Fotoğraf Makinesi Seçimi

Güncelleme tarihi: 4 Nis 2020


Zaman zaman telefon çalıyor ve 'Bir arkadaşım fotoğraf makinesi almaya karar vermiş, ne önerirsin?' gibi sorularla karşılaşıyorum.

Fotoğrafçılığa yeni başlayanların ilk sordukları soru 'hangi makine' oluyor. Bu sorunun cevabına gelmeden önce dile getirilmesi gereken bazı şeyler var. Öncelikli sorumuz, 'fotoğrafa dair ne yapmak istiyorsunuz?'dur. Arayanlar genelde hobi olarak kaliteli fotoğraf çekmek istediklerini söylerler. Manzara ve sokak fotoğraflarını sevdiklerini ifade ederler.

Fotoğrafçılığa yeni başlayanlar için olmazsa olmaz bir açıklamadan başlamak istiyorum. Fotoğraf kelimesi eski Yunanca phot (ışık )ve graphe ( yazı, kayıt ) kelimelerinden oluşuyor. Başka bir deyişle ışıkla çizmek anlamına geliyor. Fotoğraf, makine aracılıyla bir ışık kaydı almak demektir. Peki, neyi kayda alacağız? sorusu fotoğrafçılığa giriş yaptığımız andır. Alacağımız kayıt ya da çekeceğimiz fotoğraf önce kayda değer bir şey olması lazım. Bunun için de görmek gerekir. Bulunduğumuz ortamda, herkesin yürüdüğü sokakta kayda değer bir şeyler görmek gerekir önce.

İnternette gördüğünüz, çok hoşumuza giden bir gün batımı fotoğrafını ele alalım şimdi. Bir de kendi arşivinizden, tatilde çektiğiniz sıradan bir gün batımı fotoğrafını ele alalım. Hayranlıkla izlediğimiz fotoğraf ile öylesine çektiklerimiz arasında bir fark var. Fark anlatımdadır. Bir fotoğrafın fotoğraf olabilmesi için ikinci özelliği anlatım gücünün olmasıdır. Eğer elinizdeki görsel bir şeyi anlatmıyorsa ona bakmazsınız. Bazen fotoğrafçı grupları gezileri sırasında hep beraber bir yere bakarlar ve aynı şeyi çekerler. Fakat sonuçlar farklıdır. Çünkü fotoğraf yeniden anlatmaktır aslında.

Fotoğraf... kelime anlamı ile ışık çizimidir. Fotoğraf olması için ışık şarttır. Çok temel, sık tekrarlanan ve bir o kadar da sık unutulan bir kural var; ışık yoksa fotoğraf da yoktur. Başka bir deyişle fotoğrafın fotoğraf olabilmesi için ışık bilgisi gerekir. Işığın niteliklerini bilmek ve ışığı terbiye edebilmek fotoğrafı doğrudan etkileyen bir şeydir.

İstisnasız her fotoğraf makinesinin, marka ve modeli ne olursa olsun, olmazsa olmaz bazı fonksiyonları var: diyafram, enstantane ve iso. Bu temel fonskiyonların nasıl çalıştığı, özellikleri nelerdir sorusuna verilen cevap ise teknik bilgidir. Eğer fotoğrafa dair teknik bilginiz yoksa fotoğraf üretme ihtimaliniz düşüktür. Fotoğraf elde etmek için gerekli ışığı almayı bilmiyorsanız sonucun başarılı olması beklenemez.

Şimdi baştaki sorumuza dönelim; fotoğrafçılığa yeni başlayan birisi hangi makineyi almalıdır. Ben genelde crop sensörlü modelleri öneriyorum. Çünkü fotoğraf anlamında görmeye başlamak gözü eğitmekle mümkün, bu da doğal olarak zaman ister. Anlatımı kuvvetli fotoğraf üretmek için ise belli düzeyde ışık ve teknik bilginin yanı sıra kadraj ve kompozisyon oluşturma bilgisi de gerekiyor.

Özetlemek gerekirse fotoğrafı makine değil, fotoğrafçı çeker. Bu sözün çok klişe olmasının sebebi doğruluğunu yitirmemesindendir.

Makine tavsiyesi için arayanlar genelde internetten araştırma yapıp öyle arıyorlar. Okudukları yorumlarda en iyi makineler olarak full frame makineleri gösterirler. Ben yeni başlayan birisi için full frame makinenin gereksiz olduğunu savunuyorum. Bu tercih Cİhangir sokakları için 4x4 arazi aracı satın almaya benzer. Neden deye sorarsanız... fotoğrafçılığa yeni başlayan birisi doğal olarak yapacağı şey tatilde veya boş gününde, beğendiği bir semptin sokaklarında gezinip sokak fotoğrafı çekmektir. Full frame makinelerin sensözleri daha büyük olduklarından ışığa ve ışık değişimlerine daha hassaslar. Henüz ışık ve teknik bilginiz yeterli olmadığından bir yaz günü full frame makine ile Cunda Adası'nda alacağınız görüntüler pek de kaliteli olmayacaktır. Aydınlık alanlar patlayacak, gölgeler çok koyu kalacaktır. Bu koşullarda crop sensözlü bir makine çok daha iyi performans sağlayacaktır. Fotoğrafçılığa yeni başlayanların genelde bilmedikleri başka bir özellik daha var: shutter sayısı... yani deklanşöre basma sayısı. Arabalardaki kilometre sayısına benzer. Belli bir shutter sayısının üzerine çıktığınızda makine hatalar vermeye başlar. Henüz fotoğraf çekmeyi bilmiyorsanız ve öğrenmek için çok sayıda görüntü alacaksanız bunun için pahalı, ayrıca oldukça ağır ve taşıması zor bir full frame makine almanız çok anlamlı değil. İlk kez araba kullanacaksanız bunun için sıfır lüks araba almazsınız her halde. Lenslerden ve lens özelliklerinden bahsetmedim henüz. Full frame lensleri ayrıdır ve oldukça pahalılar. Ama illa ki ben 15.000 bütçe ayırdım, bilmesem de çok iyi bir makine almaya niyetliyim diyorsanız yeni nesil aynasız makineleri incelemenizi tavsiye ederim. Gayet iyiler, taşınası kolay ve hafifler. Ebatları küçük olduğundan sokak fotoğrafçılığında çevreye rahatsızlık vermiyorlar ve çok daha rahat fotoğraf çekebilirsiniz.

Peki ikinci el makinesi öneriyor musunuz? ise çok sorulan başka bir sorudur. Eğer satıcıyı tanıyorsanız ve güvenilir olduğunu biliyorsanız, makineye dair size gerçeği söyleyeceğinden eminseniz öneriyorum.

Fotoğrafçılık kursuna gitmek şart mı? Temel fotoğraf kursunda öğretilen şeyler standarttır. Adı üstünde temel bilgiler, olmazsa olmaz bilgiler. Araştırmaya, kurcalamaya, deneme yanılma yöntemine vaktiniz ve sabrınız varsa temel fotoğraf bilgisini kendiniz de edinebilirsiniz. O kadar vaktiniz ve sabrınız yoksa, bilginin yanı sıra tecrübeden de faydalanmak istiyorum derseniz bir kursa gitmeniz faydalı olur.

#gölgehanı #fotoğraf #temelfotoğraf

57 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page